Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Müslümanları, Hristiyanları, Sünnileri, Şiileri, Nusayrileri birbirinden ayırmaya çalışanlara yeni neslin en güçlü cevabı vereceğini ifade etti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı’nca Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen II. Uluslararası Kültür Şöleni’ne katıldı.
Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, kurduğu eğitim kurumlarıyla yarım yüzyıl önce Türkiye’deki din adamı ihtiyacını karşılamak üzere harekete geçen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, günümüzde geniş bir coğrafyada büyük bir dinamizm ve ivme içinde faaliyetler yürüttüğünü söyledi.
Başkanlığın faaliyetleri kapsamında Avrasya din şuraları toplandığını, Türkiye’ye farklı bölgelerden öğrenciler getirildiğini, Balkanlar ve Orta Asya’da okullar açıldığını anlatan Davutoğlu, “Sadece eller değil gönüller buluştu ve bu nesiller tarihi tekrar hatırladı” ifadesini kullandı.
Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı’na, bugün bütün kıtalara yayılmış faaliyetlerinden ötürü teşekkür ederek, “Ben, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olarak özellikle teşekkür borçluyum. Çünkü, burada yetişecek olan bu nesiller, takriben 5 bin civarındaki öğrencimiz, içeride ve dışarıda yetişecek olan nesiller, ileride inşallah bulundukları ülkelerde ve kıtalarda ülkemizin fahri elçileri olacaklar” diye konuştu.
Bu nesillerin, Türkiye’nin derin manevi atmosferini ve iklimini kendi topraklarına taşıyacaklarını belirten Davutoğlu, “Somali’ye, Kırgızistan’a, Küba’ya, Afrika içlerine, Senegal’e, Gambiya’ya, Gana’ya taşıyacaklar. 96 ülkede bu asırların birikimi olan sadamız dillenecek, yankılanacak. Bundan daha büyük bir tanıtım olur mu? Bundan daha büyük bir mesaj iletilebilir mi?” dedi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kim ne derse desin, ne söylerse söylesin, bizim kültürümüz ve medeniyetimiz bir barış kültürüdür. Son dönemde, özellikle 11 Eylül sonrasında, İslam’ı terörle ya da aşırılıkla özdeşleştirmeye çalışanlar ne kadar vahim bir hata içinde olduklarını bu neslin temsil edeceği yeni İslam anlayışıyla anlayacaklar.
Yine yakın coğrafyamızda, mezhep farklılıkları üzerinden Müslümanı Müslümana kırdırmaya çalışanlar, din farklılıkları üzerinden asırlarca aynı sokağı, şehri, mahalleyi paylaşmış Müslümanları, Hristiyanları, Sünnileri, Şiileri, Nusayrileri birbirinden ayırmaya çalışanlara bu yeni İslam anlayışı içinde yetişen yeni nesil en güçlü cevabı verecek.”